Öncelikle bu metodun kurgulama mantığını anlatmalıyım.
Eğitim biliminde kabul gören temel görüş: “Çocukların tümden gelim yolu ile yetişkinlerin ise tüme varım yolu ile daha kolay
öğrenebildiği.”ni ifade etmektedir. Tümden gelim metoduna göre: Çocuklar önce verilen bir konuyu bütün olarak algılar daha sonra
bütünün içindeki parçaları ve giderek daha ince ayrıntıları görebilmeyi öğrenirler.
Bu metodu hazırlarken ben de tümden gelim mantığını uyguladım. Başlangıç ünitelerinde gördüğümüz çalışmaları tartımlı
söylemler olmadan yalnız notalarla vermiş olsaydım çocukların algılaması çok zor bir çalışma olurdu. Oysa kelimelerin doğal
konuşma tartımlarını notalandırdığım için notaları hiç bilmeden de bu söylemleri tam doğru olarak tartımlayabiliyoruz. Cümle
algılama çalışmalarından sonra biraz daha ayrıntı ifade eden kelime algılama çalışmalarında şehir isimleri ile belirli tartım
kalıplarını özdeşleştirdim. Bu tartım kalıpları nota yazısında sıkça karşımıza çıkacak ve öğrenci şehir isimleri ile özdeşleştirerek
kolayca notayı tartımlayabilecektir. Gerek tartımlı söylemlere gerekse şehir isim kalıplarına benzer başka kelimeler bulmaya
çalışmak ayrıca yararlı olacaktır. Öğretmen, öğrencilerin kuracağı yeni cümleleri de tartımlı olarak söyletirse konu daha da
pekiştirilmiş olur. Genellikle açık heceler kısa, kapalı heceler uzun sürelidir. Tartım çalışmalarında bu durum dikkate alınmalıdır.
Yukarıdaki çalışmalara paralel olarak keman tutuşu, yay tutuşu ve duruş çalışmaları yapılmalı ve tek telde ağız hareketlerimizi
taklit ederek çalmalıyız. Burada en önemli nokta: Parmak basmayacağız ama sol elimizin dört parmağı da çalıyormuş gibi
çaldığımız telin üst hizasında hazır tutulmalıdır. Parmakların tele uzaklığı 1 cm.’yi geçmemelidir. Elbette bu alışkanlık zaman
alacaktır. Bu yüzden sabırla yapmaya çalışılmalıdır.
Bu metodun ardından yayına hazırladığım iki kitabım daha var.Şimdilik şu kadarını söyleyebilirim:bu kitapları
tanıdığınızda ”kemanı değişken konumlarda çalmak birinci konumda çalmaktan bile daha kolaymış”diyeceksiniz. En rahat tutuşu
LA telinde yapabiliriz. LA telinde sol dirseğimiz düşey konumdadır. El ve parmak tutuş şeklimiz hiç değiştirilmez ve parmaklar
sadece avuç içine en yakın olan üçüncü eklemden çekiç hareketi ile tele düşürülerek basılır ve kaldırılır. Sol el işaret parmağımızın
yan tarafı baş eşiğe yerleştirilir ve 1. konumda çalıştığımız sürece bu noktada sabit tutulur. Sol el ve parmakların konumu sanki
alçıya alınmışçasına sabit tutularak dirseğimizi çevirerek diğer tellere aktarılır.
Tartım çalışmalarını sırası ile LA-Mİ-RE-SOL tellerinde yapınız. Bu çalışmaları yaparken bir yandan da boş tellerde yayın
tamamını kullanarak ve yürüme hızında dört sayı sayarak uzun sesler çıkarmaya çalışınız.
Nadi ATASOY